19 Aralık 2013 Perşembe

Sisli Bir Gece Yarısında...

Sisli ve soğuk bir gece yarısı dolunayın ışığı altında yürümek kadar güzeli var mıdır şu hayatta? Kendinle baş başa kaldığın o an gelir ya her şey aklına. Geçmişte yaşadıkların, unutamadıkların ve  hayallerin... Düşünmek için boş vakit yoksa gece yarısı yapılan bu yürüyüş her şeyin ilacıdır. Sen ve hayal gücün baş başa... 

Düşünmek istediğin, kafana takılan, beynini yorman gereken ve kendinle hesaplaşman gereken yer şey gece yarısı yapılan bir yürüyüşle çözüm bulabilir. Can sıkıntısı, mutsuzluk ve kararsızlığını ancan böyle sisli ve serin bir gece yarısı çözebilirsin. Kendine sorular sorarsın, cevabını beklediğin sorular... Ve içinden çıkamadığın bütün soruların cevabı o an çıkar karşına ve çözdükçe mutluluğu bulabilirsin. Olması gerekeni, hayırlı ve doğru olanı... Ondan sonrası mutluluktur işte. Ne başın ağrır sorunların yüzünden ne de canın sıkılır. 

Bazen sorularının dışında yanında olmadıklarını düşlersin. Çok uzaktaki biri böyle bir gece  senin yanında yürüyüşüne eşlik edebilir. İki farklı beden, iki farklı yol ama yan yana yürüyor hissi... Elini uzatsan tutacakmış gibi hissedersin onun elini, konuştuğun an duyacakmış gibi gelir... Mutlu olmamak için hiçbir neden yoktur. Olmasını istediklerini düşlersin, istediklerini yanına getirirsin ve bambaşka bir zamanın içinde koşmaya başlarsın. Sen ve hayallerin... Ne güzel iki kelimedir. Gerçek hayatta olmayan güzelliklerin yan yana canlanmış hali...

Ve en son söylemeye başlarsın; "Sisli bir gece yarısında, ıssız bir sokak ortasında, kırık bir lambanın altında..."